N Evi
- Arazi Alanı: 28.000 m²
- Yapı Alanı: 250 m²
- Konum: Lüleburgaz – Kırklareli
- Süreç: 2016 – 2022
Yaklaşık 30 dönümlük bir arazi üzerinde 2016 yılında başlamış ve 2023 yılında tamamlanmıştır. Tasarım süreci, her detayıyla özenle çalışılarak, yavaş ve dikkatli bir şekilde şekillendirilmiştir. Proje, doğayla uyumlu, kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik bir yaşam alanı yaratmayı amaçlamış ve sürdürülebilirlik ile estetik ilkeleri bir arada entegre edilmiştir. Her adımda titizlikle ilerlenerek, fonksiyonel ve görsel açıdan tatmin edici bir sonuç elde edilmiştir.
Trakya bölgesinin iklim şartları, yapının tasarımında önemli bir rol oynamıştır. Bu doğal koşullar, peyzaj ve malzeme seçimlerini etkilemiş, proje tasarımında belirleyici olmuştur. Yapının inşasında, çevreden temin edilen yerel Pınarhisar taşı kullanılmış ve taşlar, taş ustalarının el işçiliğiyle şekillendirilmiştir. Ahşap detaylar ise masif malzemelerle özenle işlenerek projeye sıcak ve davetkar bir atmosfer katmıştır. Bu detaylar, mekânın ruhunu güçlendiren ve doğal dokusunu vurgulayan unsurlar olarak tasarıma dahil edilmiştir.
Mekânsal huzur, doğru malzeme kullanımı ve dikkatli planlama ile sağlanmış ve kullanıcıların ihtiyaçları karşılanmıştır. Havuzun ve bağ manzarası, yaşam alanlarına sakinlik ve huzur katmıştır. Mevcut meşe korulukları ve sonradan dikilen lavanta tarlalarıyla çevrelenen mekân, görsel ve duygusal açıdan tatmin edici bir deneyim sunmaktadır. Tasarım sürecinde, gün batımı, rüzgar yönü ve peyzajın sunduğu doğal güzellikler de dikkatlice ele alınarak, mekânın her köşesi bu unsurlarla uyumlu hale getirilmiştir.
İç mekanlarda geniş ve ferah alanlar sunulmuş, kullanıcıların rahatça vakit geçirebileceği sosyal alanlar tasarlanmıştır. Şömine ile sıcak bir atmosfer yaratılmış, açık mutfak adası ve büyük masa, kullanıcıların bir araya gelmesine olanak tanımaktadır. Tavan yüksekliği, doğal ışık kullanımını, iç mekanlarla doğa arasındaki bağı güçlendirmiştir. Havuz manzarası ve sonsuz bağ görüntüsü, yaşam alanlarına estetik bir dokunuş katmaktadır.
İnşaat süreci, kullanıcı ile birlikte büyük bir keyifle sürdürülmüştür.
Sonuç olarak, doğayla iç içe, kullanıcı odaklı bir tasarımın ne kadar güçlü bir hikaye yaratabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Her aşamada dikkatle ve sabırla işlenmiş her detay, projeye benzersiz bir kimlik kazandırmış ve kentten doğaya bir kaçış alanı yaratmıştır.